DEVA Partisi Tatvan Kongresi ve Bitlis İl Binası Açılışı Yapıldı

DEVA Partisi Tatvan Kongresi ve Bitlis İl Binası Açılışı Yapıldı

DEVA Partisi Tatvan’da 1. Olağan Kongresini ve Bitlis il binası açılışını yaptı.

Açılış ve kongreye, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun yanı sıra DEVA Partisi Kurucu Üyesi ve Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Abdurrahim Aksoy, Deva Partisi Siirt İl Başkanı Umut Dayanan, Deva Partisi Bitlis İl Başkanı Burhan Aksoy, Deva Partisi Tatvan İlçe Başkanı Vedat Mürseloğlu, Deva Partisi İlçe Başkanları, Tatvan’da bulunan Diğer Partililer, STK Başkanları, Kanaat Önderleri, Basın mensupları ve halk katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Vedat Mürseloğlu, katılımcıları hem Türkçe hem Kürtçe selamladı. Kongre sonunda Tatvan’lı esnaflarla bir araya gelen Yeneroğlu ardından partililerle Bitlis İl Başkanlığının açılışını yapmak üzere Bitlis’e hareket etti.

Deva Partisi Tatvan İlçe Başkanı Vedat Mürseloğlu yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:“Sayın Genel Başkan Yardımcım Mustafa Yeneroğlu, Sayın Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi değerli büyüğümüz Abdurrahim Aksoy, İl Başkanım, İlçe Başkanlarım, STK’larımızın kıymetli başkanları, Kanaat önderleri, Basınımızın değerli mensupları, Hanımefendiler Beyefendiler, kıymetli misafirlerimiz, saygıdeğer yol arkadaşlarım, Demokrasi ve Atılım Partisi 1. Tatvan ilçe kongresine, şeref verdiniz, hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Bırez Mustafa Yeneroğlu, gellemeye Tetvani, mevanemeye heja. Hun bıxer hatın, ser sera ser çava hatın. Öncelikle korona virüs hastalığına yakalanan hastalarımıza Allah’tan acil şifalar diliyorum. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’a, hanımefendiye ve kıymetli evlatlarına geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyorum. Rabbimize Hamdolsun ki, memleketimize, milletimize deva olmak için kurulan partimiz Deva’nın su damlacıkları Tatvan’da ve ülkemizin dört bir yanında toprağa düşerek filiz vermeye başladı. İnşallah bu filiz büyüyüp tüm ülkeyi ve milletimizi kuşatarak güzel Türkiye’mizi güzel yarınlara taşıyacak. Bize soruyorlar, neden yola çıktınız, sizin bu millete anlatacağınız öykünüz ne diye? Bizler, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı adaleti; keyfiliğe ve akraba kayırmacılığına karşı ehliyet ve liyakati; tekliğe karşı çokluğu; baskıya karşı özgürlüğü; otoriterliğe karşı demokrasiyi; ekonomideki kötü gidişe karşı güven ve istikrarı tesis etmek için yola çıktık. Bizler Sakarya’da tokatlanan tarım işçilerinin, intihara sürüklenen İpek kızımızın haklarını sonuna kadar savunmak için yola çıktık. Pandemi döneminde esnafımız halkımız kan ağlarken başkaca yapılacak iş kalmamış gibi vekilinin ismini Tatvan’ın sokaklarına vermekle meşgul olan yeteneksiz yönetimden hesap sormak için yola çıktık.! Bizler yalnızlaşan Türkiye’yi dünya ile bütünleştirmek; gönül coğrafyasına seslenebilen, komşularıyla sıfır probleme kavuşacak ve sözünün gücünü kullanabilecek Türkiye için buradayız. Deva Partisi; Tatvan sahilinde gitar çalan pırıl pırıl gençlerin partisidir. Evine ekmek götürmek için gurbet ellerde alın teri döken inşaat işçisinin partisidir. Çoluk çocuğu ile yollara dökülen tarım işçilerinin partisidir. Tatvan dağlarında rimbes toplayan köylümüzün partisidir. Tarlada ürününü toplayan çiftçimizin partisidir. Sabah vaktine büryan yetiştirmeye çalışan büryan ustalarımızın partisidir. Tatvanlı feribot işçisinin partisidir. İş ve istihdam için elini taşın altına sokarak üreten girişimcinin partisidir. Risk alan sanayicinin partisidir. Sokakta koşturan çocukların partisidir. İlgi ve sevgi bekleyen yaşlılarımızın partisidir. Hayatın her alanında biz erkeklerin yükünü çeken kadınların partisidir. Deva Partisi her renkten, her inançtan, her mezhepten insanların, hülasa Deva partisi bütün Türkiye’nin partisidir. İşte biz bunlar için yola çıktık. Bizim hikâyemiz budur. Değerli dostlar; Başta genel başkanımız Sayın Ali Babacan olmak üzere, Sayın Mustafa Yeneroğlu ve diğer tüm büyüklerimiz kendilerinden, ailelerinden, işlerinden fedakârlık yaparak, tüm baskı ve tehditlere rağmen Türkiye’miz için cesaret ve kararlılıkla bu yola baş koydular. Milletimize soluk aldıracak, yeniden güçlü ve müreffeh Türkiye’ye kavuşmamızı sağlayacak bu kutlu hareketi kurdukları için Rabbim onlardan razı olsun, Biz Tatvanlıların değimiyle ayaklarına taş değmesin. Sayın Genel Başkanımız yeni bir siyaset dili inşa edeceğiz, kimseyi ayırmayacağız diyerek partimizi kurdular. Bizler de bu düsturla kimseyi ayırmadan, siyasette nezaketi esas alarak Tatvan’da yola koyulduk. Her kapıyı çalacak, her eli sıkacak, her gönüle girmeye çalışacağız. Kimseyi ötekileştirmeyecez, gönül kırmayacağız, istişare ve uzlaşmadan yana olacağız. Görevi alır almaz bütün STK’larımızı ziyaret ettik. Ayrım gözetmeksizin bütün siyasi partilerden randevu istedik. Randevu veren partilere gittik. Bu bağlamda HDP’ye de, MHP’ye de, CHP’ye de, Gelecek partisine de ziyaretler gerçekleştirdik. Diğer partilerden de randevu gelirse vakit kaybetmeden kendilerini ziyaret edeceğiz. Tatvan, Bitlis ve Türkiye meselesi söz konusu olursa elimizi taşın altına koymaktan geri durmayacak, her kesimle diyalog geliştireceğiz. Ziyaretlerimde de ifade etmiştim, burada da ifade etmek isterim. Bütün siyasi partiler bizim rakiplerimizdir, ama hiçbiri bizim düşmanımız değildir. Hatta Tatvan’da partiler arası diyalogun gelişmesi için öncülük yapmak istediğimizi, sadece siyaseten değil aile olarak da bir araya gelerek beşeri ve sosyal ilişkiler geliştirmek gerektiğini ifade ettik. Bizim niyetimiz hayırdır. Allah’ın izni, milletimizin desteği ile İnşallah akıbetimiz de Türkiye’mizin yarınları da hayrolacak. Sözlerimi Mevlana hazretlerinin bir söz ile bitirmek istiyorum. Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun. Biz gül düşünüyoruz ve inşallah dikenlik hale gelen Tatvan’ı, Bitlis’i ve Tüm Türkiye’yi hep birlikte gülistana çevireceğiz. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun” dedi.

Deva Partisi Bitlis İl Başkanı Burhan Aksoy ise yaptığı konuşmada:“Demokrasi ve Atılım Partisinin kurulması ülkemiz siyasetinin gelmiş olduğu noktası itibariyle acil bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Partimizin genel başkanı ve çok kıymetli kurucuları ülkeyi yönetenlerin siyaset anlayışları nedeniyle ülkenin her gün geriye doğru gidiş gösterdiğini görmüş ve bu geriye gidişin bizlerin ve çocuklarımızın geleceğini bir belirsizliğe doğru sürüklediğine ve buna bir dur denilmesi gerektiğine inandıklarını” belirtti.

Demokrasi ve Atılım Partisi Kurucu Üyesi ve Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Abdurrahim Aksoy şunlara değindi:“Değerli kardeşim biz bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülke bizim. Biz bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz bu ülkede özgürce yaşamak istiyoruz. Biz bu ülkede temel haklarımızı sonuna kadar özgürce yaşayarak kişilikli olarak yaşayarak hayatımızı devam ettirmek istiyoruz. Biz bu ülkede zengin olarak yaşamak istiyoruz. Biz bu ülkeden işi olmayan insanların işi olmasını istiyoruz. Biz bu ülkede eğitimini gerçekleştiremeyen insanların olmamasını istiyoruz. Biz dünya Milletleri içerisinde onurlu sözü geçerli bir ülke olmak istiyoruz. Biz bu ülkede hukukun ve adaletin tesis edilmesini istiyoruz. Biz bu ülkenin vatandaşları olarak bu ülkenin yönetiminden bunları istemek tabii hakkımızdır bir vatandaşlık hakkımızdır. Burada yaşayan halkların tabii ve doğal istedikleridir. Ama maalesef iktidarın şuan da yürütmüş olduğu politikalar bunların hiçbirini bize vaat etmemektedir. Bugünkü iktidar hukuku önemsemez bir yönetim tarzı içerisinde ülkeyi yönetmektedir. Hukukun uygulanmadığı bir ülkede insanlar mağduriyet yaşar. Yine iktidar bugünkü yönetimiyle adaleti es geçmek istemektedir. Biz hepimiz biliyoruz ki bir devletin temel kuralı adalettir. Eğer bir iktidar adaleti uygulamazsa orada zulüm vardır. Orada haksızlık olduğunu” vurguladı.

Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise:

“Anadan doğma en temel hak olan ana dilin önemine vurgu yapıp, Demokrat olmak demek etrafımızdaki insanların, sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşamak istemeyen sizin gibi inanmayan insanları eşit kabul etmek olduğunu” dile getirdi.