Prof. Dr. Demirtaş 'darbe gayrimeşrudur ve bir zulüm düzenidir' diyerek açıklamalarda bulundu
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Yardımcısı Demirtaş, "Özü itibarıyla darbe bir zulüm düzenidir ve gayrimeşrudur. 27 Mayıs darbesi, bunların en önemlilerinden ve en büyük tahribatı yapanlardan birisidir. 27 Mayıs darbesi sonuçları bakımından ülkemizde eşine rastlanılmayan bir darbedir. Çünkü başbakan ve bakanların idamı ile sonuçlanmıştır" dedi.
27 Mayıs darbesi üzerine birtakım açıklamalarda bulunan BEÜ Rektör Yardımcısı Demirtaş, Türkiye'de gayrimeşru usullerle yönetime el koymanın sıklıkla görülen bir durum olduğunu belirterek, hiçbir neden ve gerekçenin darbeyi haklı kılamayacağını söyledi.
Prof. Dr. Demirtaş, "Yönetime zorla ve silah gücüyle el koymak ülkeyi uzun yıllar geriye götüren süreçlerdir. 27 Mayıs ile gerçekleşen darbede bunu görmek mümkün. Adnan Menderes iktidarı ile 1950'den 1960 yılına kadar özellikle ilk iki iktidar döneminde işler düzene girmiş, ekonomi iyi bir hale gelmiş ve uluslararası ilişkilerde Türkiye adından söz ettirmeye başlamışken 1960 yılına gelindiğinde işler tersine dönüyor. Öğrenci olayları son derece popülerdir, 6. Filo'ya yönelik birtakım girişimler var, anarşizm hat safhaya ulaşmıştır, yürüyüşler, protestolar ve yabancı elçilere yönelik birtakım saldırılar. Bu şekilde zemin oluşturulduktan sonra Menderes hükümetine bir cunta tarafından darbe yapıldı" diye konuştu.
27 Mayıs'ın, Cumhuriyet'in ilanından sonra gerçekleşen ilk darbe olduğunu, girdiği seçimlerin tamamını ezici çoğunlukla kazanarak iktidar olan Menderes'in darbeyle iktidardan uzaklaştırıldığını belirten Demirtaş, bununla da yetinilmeyip Menderes ve bakanların idam edildiğini anımsattı ve "Ülkede olup biten hiçbir şey bir başbakanın idamını gerektirmez. 27 Mayıs ne yazık ki böyle bir darbedir. Demokratik bir düzende, demokratik bir ülkede ve demokrasiye inanan insanların yaşadığı bir memlekette darbe asla kabul edilemez. 27 Mayıs'tan 15 Temmuz darbe girişimine kadar baktığınızda, darbeler her biri ülkeyi onlarca yıl geriye götürmüştür. Ağır tahribatlardan dolayı düzen normalleşememiştir" şeklinde konuştu.
Demirtaş, "Dünyada kendi içinde gerçekleşen darbelerden menfaat elde eden hiçbir devlet örneği yoktur. Türkiye neredeyse her 10 yılda bir darbeye muhatap olan bir ülke olarak darbeden büyük zararlara uğramıştır. Darbeler, insanların maneviyatını bozan, ümidini yok eden ve demokrasiye olan inancı da ortadan kaldıran süreçlerdir. Toplum darbecilere hiçbir zaman güvenmemiş, itibar etmemiştir. Darbeciler ise gayrimeşru eylemlerini meşrulaştırmak için bir takım yollara başvurmuşlardır. Özü itibarıyla darbe bir zulüm düzenidir ve gayrimeşrudur. 27 Mayıs darbesi, bunların en önemlilerinden ve en büyük tahribat yapanlardan birisidir. Sonuçları bakımından ülkemizde eşine rastlanılmayan bir darbedir. Başbakan ve bakanların idamı ile sonuçlanmıştır" dedi.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa 27 Nisan 2007'de e-muhtıraya hükümetin direnç gösterdiğini vurgulayan Demirtaş, "İlk defa askerin yapmaya çalıştığı darbe veya darbe girişimine, muhtıraya karşı sivil iktidar halkı temsilen 'bunu kabul etmiyoruz' demiştir. Darbeye karşı direniş ilk defa 27 Nisan e-muhtırasına karşı olmuştur. Bu, bana göre 15 Temmuz direnişinin temelini atmıştır. İlk defa siyasetçiler cesaret göstererek darbe yapmak isteyen askerlere karşı 'durun' demiştir" ifadelerini kullandı.
27 Mayıs'ın, Türkiye'de darbeler geleneğini başlattığını, 27 Mayıs'ın ardından ülkede her 10 yılda bir darbe ve muhtıra girişiminin olduğunu söyleyen Demirtaş, "27 Mayıs darbesi, kötü geleneği başlatan bir süreç olduğu için diğerlerinden farklıdır. Bir kez daha darbeleri lanetliyoruz. Türkiye darbelerle hiçbir yere varamaz. Darbe, darbe yapanlara ve menfaat umanlara bile zarar vermektedir. Çünkü itibarlarını yok etmektedir. Darbecilerin Türkiye'de yargılandıklarına şahit olduk. Zelil ve rezil oluyorlar. Darbe, özü itibarıyla yapana da yaramıyor. Çünkü gayri insanidir. Hiçbir bireye fayda vermesi mümkün değil" diye konuştu.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.