• 22-02-2021 18:33

Hizmet Tespit Davaları ve Yargılama Süreci

Hizmet Tespit Davaları ve Yargılama Süreci

musatuga@gmail.com

Hizmet Tespit Davaları ve Yargılama Süreci

Kıymetli okuyucularım, bu hafta hizmet tespit davasına ve bu davaya ilişkin yargılama sürecine kısaca değinmek istiyorum.

Anayasamızın 60. maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ve devletin de bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir. Bu doğrultudan çıkarılan kanunlardan biri olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 4. Maddesi 1. fıkrasının (a) bendinde hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılmıştır. Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde genel olarak hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız olarak çalışanların sigortalılığı düzenlenmiştir. Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise genel olarak kamu idarelerinde çalışanların sigortalılığı düzenlenmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 4. Maddesi 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin SGK kurumuna işyerine ve sigortalıya ait bildirimleri yapmaları gerektiği gibi prim ödemeleri ile çalışanın hizmetlerini bildirme yükümlülüğü de vardır. Bununla birlikte işverenlerin işyeri kayıt ve belgelerini saklama ve gerektiğinde ibraz yükümlülüğü de bulunmaktadır.

Yasal düzenlemelere rağmen uygulamada sigortalıların sigortalılık durumunun kuruma bildirilmemesi yahut prim gün sayısının veya prime esas kazancın eksik bildirilmesi gibi sorunlarla sıklıkla karşılaşılabilmektedir.

Konuya kısaca değindikten sonra şimdi de yasal düzenlemelere rağmen bu yükümlülüğün ihlali halinde hak iddia eden sigortalının açabileceği hizmet tespit davasına ve bu dava için şartların neler olduğunu açıklamaya çalışacağım.

-Hizmet tespit davası açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu var mıdır?

İş Hukukunda Arabuluculuk müessesesi 12.10.2017 tarihinde kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile yasal zemine kavuşmuştur. İlgili kanunun 3. Maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2018 tarihinden itibaren; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

Bununla birlikte hizmet tespit davaları niteliği itibariyle kamu düzenini ilgilendirdiği için arabulucuya başvuru zorunluluğu olmadan doğrudan dava açılabilecektir.

Yine başka bir istisna olarak hizmet tespit davası açılmadan önce SGK’ya başvuru zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Kısaca hak iddia eden sigortalı, SGK veya arabulucuya başvurmadan doğrudan bu davayı açma hakkına sahiptir.

-Hizmet tespiti davasında görevli ve yetkili mahkemeler hangileridir?

Hizmet tespiti davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise dava Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır ve bu mahkemeler İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Yetki bakımından ise 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesinin uygulanması gerekmektedir. Maddeye göre yetkinin belirlenmesinde davalının yerleşim yeri, davalılar birden fazla ise birinin yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.

-Hizmet tespit davalarında davayı açmak için kanun bir süre öngörmüş müdür?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86/9 düzenlemesine göre, aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Düzenlemesi yer almaktadır. İlgili düzenlemeden de görüleceği üzere; hizmet tespit davasının açılabilmesi için ya sigortasız bir çalışma söz konusu olacak veya prime esas kazanç eksik bildirilmiş olmalı ya da sigortalının çalışmış olduğu süre kuruma eksik bildirilmiş olmalıdır.

Her ne kadar kanunda 5 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüşse de bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.

Hizmet tespit davası kime karşı açılır?

Hizmet tespit davası, işçinin nezdinde çalıştığı eski işvereni karşı açılmaktadır. Eski işvereninin ölmesi durumunda işçi davalı olarak işverenin mirasçılarına karşı dava açabilmektedir. Bununla birlikte yeni kanuni düzenlemede SGK’nın davada taraf sıfatı olmayıp dava, işveren aleyhine açıldıktan sonra SGK’ya ihbar edilir ve SGK fer’i müdahil olarak davada yer alır.

-Hizmet tespit davasında yargılama süreci nasıl olur?

Her ne kadar davacının davasını ispatla mükellef olduğu kuralı genel kural olarak geçerli ise de özellikle de Yargıtay içtihatları ve işçi lehine yorum ilkesinden hareketle bu davanın kamu düzenini ilgilendirdiği gerekçesiyle mahkemelere re’sen araştırma yükümlülüğü getirmiştir. İşçi bu davasını tanık delili dahil her türlü delille ispat edebilir. Yine hakimin re’sen araştırma yükümlülüğü kapsamında; işçinin uyuşmazlık yaşadığı işyerindeki çalışanları bordro tanığı olarak dinleyebildiği gibi komşu işyerinde çalışan işçileri de re’sen tanık olarak dinleyebilmektedir.

Yargıtay bu davaların mahiyeti gereği özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olduğunu belirtmektedir. Yine işçinin fiilen çalışmasının olup olmadığının tespiti açısından işçinin özellikle işyerinde ne iş yaptığı, başka çalışan olup olmadığı, idarecilerin kim olduğu, işyerinin nerede olduğu ve komşularının kimler olduğunun belirtilmiş olması gerektiğini vurgulamaktadır.

Bu davanın lehinize ve daha kısa sürede sonuçlanması için bir avukattan hukuki yardım almak ve süreci avukat eliyle sürdürmek yararınıza olacaktır.

Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.



Etiketler: Bitlis Bülten
HABERE YORUM YAZIN
Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır....

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Servet Reklam İletişim