remzi.oto@yahoo.com
Yönetim Sistemlerinde Nitelikli Beşeri Sermayenin Önemi
Değerli okuyucularım. İnsanoğlu yaratılmışların içinde en akıllı varlıktır ve yaratılışından bu yana ilkellikten başlayıp günümüz modern çağına gelinceye dek toplumlardaki birçok yönetim şeklini ve sistemleri hep geliştirerek ilerlemiştir. Yönetim sistemleri, gerek bireysel gerekse toplumsal ve devlet bazlı olsun, her dönemde değişimlere uğrayarak mevcudiyetini sürdürmüş ve yaşayanların bu sosyal, hukuksal ve yönetimsel kurallara ve ilkelere uyulmasını zorunlu kılmıştır. Tarih boyunca birey, aile ve toplum veya devletlerde her zaman belli kurallar hakim olmuştur. Bu kurallar belli bir süre sonra farklı yönetim şekillerini alarak ekonomik, sosyal, kültürel, devlet vs. gibi belli sistemler şeklinde gelişerek varlığını günümüze değin sürdürmüştür.
Şüphesiz insanoğlu tarafından belirlenip hayata geçirilen sistemlerin en temel öğesi veya unsuru yine insandır, diğer bir değişle beşerdir. Beşeri sermaye dediğimiz bu öğe, toplumların ve yönetimlerin hem fiziki hem de ekonomik büyümesi ve gelişmesi açısından en değerli ve temel unsurlarındandır. Beşeri sermayeyi toplum ve yönetimler için değerli kılan şey; sağlıklı, eğitimli ve akıllı birer varlık olmaları, sürekli yeni icatlar yaparak ileri teknolojiyi, bilgiyi ve tecrübeyi hayatı kolaylaştıracak şekilde insanlığın hizmetine sunmalarıdır.
Bir ülkede, beşeri sermayenin eğitim düzeyi ne kadar yüksek olursa; becerisi, verimliliği, ekonomiye ve toplumun refah seviyesine katkıları, işsizlik oranının düşük olması, istihdamın yüksek olması, bireylerin sağlıklı olması vs. gibi olumlu katkıları o derece yüksek olacaktır. Bunun için de, beşeri sermayenin eğitim düzeyinin artırılması, çağın gereği olarak yüksek teknoloji ve ileri düzeydeki iletişim ağının eğitimde kullanılması ve özellikle ülkelerin nüfus yoğunluğunun en fazla şehirlerde olması ve bu tekniklerin öncelikle şehirlerde hayata geçirilmesi, beşeri sermayenin niteliğini artırarak istihdama ve üretime daha fazla katkılarını sağlayacaktır. Bütün bunları şehirler için düşünürken aynı zamanda kırsalda yaşayanları da unutmamak gerekir. Kırsal kesimin niteliğinin geliştirilmesi ve beşeri sermayesine yapılacak yatırımlar hem toplumlar hem de devletlerin geleceği açısından gittikçe önemini artırmaktadır. Bugün için kırsal kesimdeki beşeri sermayenin niteliği fazla önemsenmezse de artık toplumların gelecek açısından gelişmesi ve ayakta durmasında kırsal kesimin gittikçe önemi artmaktadır. Bunun sonucunda, kırsal kesimde beşeri sermayenin niteliğinin artırılması toplumların zenginleşmesi ve refah düzeylerinin artmasına olumlu katkıları olacaktır.
Ancak beşeri sermayeyi sadece bu yaklaşımlar çerçevesinde ele alıp, insanın manevi yönünü anlattıklarımızın dışında tutarsak, bence büyük bir yanılgıya düşmüş oluruz. Çünkü beşeri sermayenin esas temeli, insanın, yani beşeri sermayenin manevi yönüdür. Manevi yönünden kastımız ise, sadece inançlı olmak değil, vatanını ve milletini seven, ilkeli, doğru, ahlaklı, dürüst, hakkı, hukuku, adaleti, hakkaniyeti gözetmek ve ona göre davranmak ve adaletli kararlar vermek gibi temel değerlerin olmasıdır. Eğer nitelikli olmasını istediğimiz beşeri sermayede bu temel değerler yok ise, toplum olarak bekleyeceğimiz hiçbir olumlu durum olmayacaktır. Bu açıdan, beşeri sermayenin sadece makam ve bir şekilde elde ettiği ve bitirdiği okulların vermiş olduğu etiketi olacak, fakat nitelikleri ve ehliyetleri olmayacak ve manevi yönden içleri boş olacaktır. Unutmayalım ki maddiyat ve maneviyat birbirini tamamlayan çok önemli iki değerdir.
Sistemlerin temel unsuru, insanın kalitesi ve sisteme olumlu katkısıdır. Sistemler içinde en önemli iki unsur yargı ve denetim mekanizmasıdır. Dünyadaki yönetim sistemlerinde, yargı mekanizmasının nitelikli olması, tarafsız, hukuka uygun ve adaletli kararlar vermesi sistemlerin sağlıklı yürümesi yönünden oldukça önemlidir. Aksi durumda ise, sistem içinde toplum önünde güvenilir bir mekanizma olmaktan çıktığı, insanların kendilerini güvende hissetmedikleri, her yerde haksızlığın ve hukuksuzluğun hakim olduğu bir ortamın meydana gelmesine neden olunacaktır. Aynı şekilde, bütün yönetim sistemleri içinde, yürütme erkinin bir fonksiyonunu icra eden denetim mekanizması da çok önemlidir. Çünkü denetim mekanizması, yürütme erkinin bütün iş ve işlemlerini yasal düzenlemeler açısından denetlemekte, hata arayan, cezalandıran değil, asıl işlevi yürütme erkine yol göstermek olan bir mekanizmadır. Bu nedenle denetim mekanizması sistemler içinde her zaman her açıdan objektif, tarafsız ve örneklik teşkil etmelidir. Denetim birimlerinin objektifliğini ve tarafsızlığını kaybetmesi, hem yönetilenler hem de yönetenler açısından oldukça olumsuz sonuçların meydana gelmesine neden olunacaktır.
Günümüzde bazı sistemlerde bütün yük tek bir kişi, yani Devlet Başkanının üzerindedir. Devlet Başkanının olağanüstü çabaları, gece gündüz demeden çalışmaları ve kendi yaşamlarından her türlü fedakarlığı yapmaları gerçekten takdire şayandır. Nitekim hangi sistemde olursa olsun temel öğe insan unsurudur, insan unsurunun liyakatli olması ve işini layıkıyla yerine getirmesi her açıdan ülkenin gelişmesi ve kalkınmasında büyük katkıları olacaktır, aksi takdirde ne vatana ne de millete bir yarar sağlanacaktır. Bunun için, maliyeti ne olursa olsun öncelikle geleceğimiz olan genç beşeri sermaye kuşağına gerekli önem verilmeli ve nitelikli birer birey olarak hayata atılmaları için her türlü fedakarlığın ve yatırımın yapılması zorunlu olmalıdır. Unutmayalım ki, devletine ve milletine hizmet edecek olan ve geleceğimizin teminatı, şuurlu genç beşeri sermaye kuşağıdır. Dolayısıyla bu kuşağa yapılacak yatırımlar, geleceğimize ve geleceğin nitelikli beşeri sermayesine yapılacak en önemli yatırımdır.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.