Van Depremi’nin 8’inci yıldönümü
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bitlis İl Temsilcisi İnşaat Mühendisi Cengiz Şahin, Van Depremi’nin 8’inci yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, deprem öncesi ve deprem anı ile deprem sonrasında alınması gereken önlemleri anlattı.
"Deprem öncesi alınması gereken önlemler hayati tehlikeleri azaltır"
İnsanların deprem konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini belirten İMO Bitlis İl Temsilcisi İnşaat Mühendisi Cengiz Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yüzde 92 deprem kuşağı üzerinde olduğunu hatırlatarak, deprem öncesi alınması gereken önlemlerin hayati tehlikeleri azaltacağını kaydetti.
"Van Depremi ardında büyük acılar bıraktı"
Van Depremi'nin 8’inci yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulunan İnşaat Mühendisi Cengiz Şahin, “23 Ekim 2011 günü meydana gelen Van - Erciş merkezli deprem ve 9 Kasım 2011 günü yaşanan Van - Edremit merkezli deprem, Van ve ilçelerinde çok kuvvetli bir şekilde hissedilmiş olup, bölgenin yapı stoğu nedeniyle yıkıcı hasar yaratmış ve çok sayıda can kaybına yol açmıştır. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 depremlerinde toplam 644 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 1.966 vatandaşımız yaralanmış, 252 vatandaşımız ise enkazlardan sağ olarak kurtarılmıştı. 7,2 büyüklüğündeki deprem ardında büyük acılar bırakmıştı” dedi.
"Kentlerde, deprem sonrası veya diğer doğal afetler için insanların toplanma ve barınma yerleri kurulmalı"
Kentsel alanlarda özellikle deprem strateji planının hazır olması gerektiğinin altını çizen Cengiz Şahin, bu kapsamda deprem sonrası insanların rahatlıkla ulaşabilecekleri alt yapı ve üst yapısı hazır olan toplanma yerleri kurulması gerektiğine dikkat çekerek, açıklamalarına şöyle devam etti;
“Dünyanın oluşumundan günümüze kadar depremler hep vardı ve bundan sonra da sürekli var olacaktır. Ülkemizde, 17 Ağustos 1999 tarihinde de son yüzyılın en büyük felaketlerinden biri yaşanmıştı. Doğu Marmara’da büyüklüğü 7.4 olan ve yaklaşık olarak 45 saniye devam eden bu deprem de büyük afete neden olmuştu. Türkiye yaklaşık olarak dünyadaki depremlerin 5’te birini oluşturan Akdeniz - Alp - Himalaya adıyla anılan en etkin deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemizi kuzeyden, güneyden ve batıdan saran bir deprem kuşağı topraklarımızın yüzde 92’sinde deprem tehlikesi oluşturmaktadır. Van Depremi’nin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen ne yazık ki mekan ve çevre güvenliği olan bir yapılaşma düzeni oluşturulamadı. Geçtiğimiz ay Silivri açıklarında 5.8 şiddetinde bir deprem meydana geldi ve büyük bir korkuya neden oldu. Ülkemiz, birçok fay hattının geçtiği bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle depremlerle yaşamayı öğrenmeliyiz. Ama almamız gereken önlemler var. Deprem öncesi alınacak olan önlemler, deprem anı ve deprem sonrası yapılması gerekenler konusunda okullarda eğitim verilmesi önemlidir. Ayrıca, özel ve kamu kurum ve kuruluşlarda en az 6 ayda bir deprem tatbikatı yapılması elzemdir. Yapılar deprem yönetmenliğine göre sağlam ve güvenli olarak yapılmalı. Yapılarda kullanılacak olan malzemelerin sağlam olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Yapı denetim ve yerel yönetimlerin bu konuda hassas olmaları çok önemlidir. Deprem ve benzeri doğal afetler kesinlikle hata kabul etmiyor. Çünkü deprem öldürmez, usul ve esaslara göre yapılmayan yapılar öldürür. Bu doğa olayına karşı insanların daha duyarlı, tedbirli ve bilinçli olmalarını diliyoruz. Rabbim bir daha ilimize, bölgemize, ülkemize deprem ve diğer doğal afetleri yaşatmasın. Bu güne kadar yaşanmış olan deprem ve diğer doğal afetlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara şifa diliyorum.”
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.