musatuga@gmail.com
Karşılıksız Çekte Hem Alacaklıyı Hem De Borçluyu İlgilendiren Yeni Düzenleme
Kıymetli okuyucularım daha önce son yasal düzenlemeler ışığında, ticari hayatın vazgeçilmez unsuru olan ve karşılıksız çıkan çeklerle ilgili keşidecinin (düzenleyenin) karşı karşıya kalacağı yaptırımlara kısaca değinmiştim. Bu yazımda ise 7226 sayılı Kanun ile 14.12.2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununa eklenen geçici maddeye ve sonuçlarına değinmeye çalışacağım.
Çek ticari hayatın vazgeçilmez unsuru olup, uygulamada ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Bu sebeple ticari istikrarın sağlanması adına çek ile ilgili mevzuatta sürekli değişiklikler yapılmaktadır. Yapılan değişikliklerle amaçlanan hedefler gerçekleşmediğinden yasal değişiklikler gündeme gelmeye devam etmektedir.
Yapılan yasal değişikliklere bakıldığında ilk başlarda daha çok çekin güvenirliğini sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin, çekle işleyen hesapların açılmasının sıkı kurallara bağlanması, çek yaprağının kanunda öngörülen düzeyde bastırılması, çekin karşılıksız çıkması halinde kişinin elinde bulunan bütün çeklerin iadesi sayılabilir. Ne yazık ki istenilen amaç elde edilemediğinden daha sonraki düzenlemelerde ise karşılıksız çek düzenleyen kişinin hem adli para cezası hem de hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür. Yapılan bu kanuni düzenlemelerden de istenilen amaç gerçekleşmediğinden bu kez kanun koyucu hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine çok ağır para cezaları ön gören değişiklikler yapmıştır. Buna rağmen karşılıksız çek sayısında bir azalma olmamış tam tersine sayısı artarak devam etmiştir. Daha sonra 31.1.2012 tarihinde kabul edilen 6273 sayılı Kanun ile 5491 sayılı Çek Kanununda düzenlenen karşılıksız çek keşide etme suçu kaldırılmış, karşılıksız çek keşide etmek için idari bir yaptırım olan çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yaptırımının uygulanması sağlanmıştır. Bu değişikliğin gerekçesi ceza hukukunun “Ekonomik Suça Ekonomik Ceza İlkesi” olarak gösterilmiştir. Bu değişiklikle hedeflenen amaç da gerçekleşmemiştir. Karşılıksız çeklerle ilgili yapılan son değişiklik olan 7226 sayılı Kanun ile 14.12.2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununa eklenen geçici maddeden önceki düzenlemede ise karşılıksız çek keşide edenler hem yüksek adli para cezaları hem hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştır.
Dünya çapında yaşanan ekonomik sıkıntılar ülkemizde de özellikle son dönemlerde etkisini göstermiş ve bundan dolayı karşılıksız çek sayısı fazlasıyla artmış hem alacaklı hem borçlu mağduriyetle karşı karşıya kalmıştır. Mevcut düzenleme çerçevesinde alacaklı alacağına kavuşamadığı gibi borçlu da hem adli para cezası hem hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu sebeplerle mağduriyeti gidermek adına yasa koyucu tarafından 7226 Sayılı Kanununun 49. Maddesi ile 14.12.2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununa Geçici 5.madde eklenmiştir.
İlgili yasal düzenlemeye bakıldığından hem borçluyu hem alacaklıyı koruyucu hükümler içermektedir. Peki geçici madde neler getiriyor?
- Burada dikkat edilmesi gereken ilk husus tarih olarak bir sınırlamanın getirilmiş olmasıdır. Kanuni düzenlemeden yararlanmak için bu suçun 24.03.2020 tarihi ve öncesinden işlenmesi gerekmektedir.
- İkinci husus hükümlü tahliye olduktan sonra en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Borçlu bu süre zarfında ödeme yapmazsa ne olacak?
Burada mahkeme kendiliğinden bir işlem tesis etmeyecektir, fakat yine alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.
- Yine hükümlü, taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde yine alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.
- Hüküm infazının durdurulması halinde zamanaşımı süreleri işlemeyecektir.
- Geçici madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilecektir.
- Yine verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkili olup mahkemece ilgili hüküm uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilecektir.
- Bu hüküm kapsamında verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353. maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.
- Dikkat edilmesi gereken başka bir husus ise bu madde hükümlerinin her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir olmasıdır.
İlgili değişiklik ile hedeflenen, alacaklı ve borçlu açısından mağduriyetin giderilmesi, piyasada çeke karşı duyulan güven tesisinin adli para cezaları ve özgürlüğü bağlayıcı cezalar ile sağlanması ve karşılıksız çek sayısının azalması arzusunun gerçekleşmesi temennisiyle.
Herkese keyifli bir hafta dilerim.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.