Kübra Açar

bitlisbulten@gmail.com

Bayram Sevinç ve Neşedir..

Bayram, içten gelen bir tebessümdür. Kin, nefret, öfkenin dinmesi ve dizginlenmesidir. Varsın harçlık verilmesin, şeker ve tatlı ikram edilmesin, bir tebessüm yeter kalpleri yumuşatmaya. Her zaman, her şeyin temelinin sevgi olduğuna inanırım. Her bayramda duyduğum “Nerede o eski bayramlar” cümlesini sizin de çok duyduğunuz kanaatindeyim. Gencinden, yaşlısına herkesin dilinde olan bu konuya ben farklı şekilde bakıyorum..

Yani bayram her zaman aynı bayramdır, değişen bir şey yok. Değişen biziz, az'la yetinmiyoruz. Keyfimize düşkün ve vurdumduymaz bir haldeyiz. Çocuklarımızı bile bayramlaşmaya göndermekten korkuyoruz. Çünkü, birbirimize olan güvenimizi ve samimiyetimizi yitirmişiz. İşin aslı, bayramı biz bayram edemedik..

Bayram, zenginin elinden tutup yoksula götürmüyorsa, yoksulu zengin kapısında kuyruğa sokuyorsa, hastalar ziyaret edilmiyorsa, gözü kapıda olan yaşlılarımızı görmüyor, anne ve babalarımıza giderek ellerini öpmüyorsak, tabi ki eski bayramlar olmaz..

Yetim, öksüz, varlıklı veya varlıksız fark etmez, çocuk çocuktur. Çocuklara sevgi hissettirilmiyor ve sevindirilmiyorsa, yetişkinlere istenildiği kadar kısa mesajlarla özlü sözler ve kelimeler yazılsın, o bayram güzel bir bayram olur mu? Bence bayramların suçu yok. Bu konudaki son cümlemin altını çizerek söylüyorum, mesajlarla ve aramalarla sadece vicdanımızı rahatlatmaya çalışıyoruz.. Oysaki, azcık da olsa her kesin gönül almaya, hal ve hatır sormaya, kırgınlıkları bırakmaya ve barışmaya ne çok ihtiyacı var..

Komşularımızı bile tanımıyoruz. Akrabaların ve arkadaşların ziyaretine gitmiyoruz. Evde hazırlık yaparak onları biz bekliyoruz. Beklemek mi, beklenmek mi daha güzel, hangisi daha özel? Bence, beklenilmek ve bekletmemek daha güzel. Bekletmeyelim sevdiklerimizi ve sevenlerimizi. Kucak dolusu sevgimizle, yüreğimizle gidelim kapılarına. Tüm samimiyetimizle ve iyi niyetimizle gidelim sevdiklerimize ve sevenlerimize. Bakın o zaman bayram nasıl da güzel bir bayram olur, tıpkı çocukluğumuzdaki o güzel bayramlar gibi.. Çocukken samimiyetsizlik, kin ve nefret yoktu ki kalplerimizde ve niyetlerimizde. Bu yüzde eski bayramlar güzel bayramlardı..

Bayramda 3 takım elbise de alsak mutlu oluyormuyuz? Tabiki hayır. Çünkü, aza kanaat etmiyoruz. Çocukluğumuzda bir kıyafetle bile çok mutlu oluyorduk ve sabahı zor ederdik. O dönemlerde az ile yetiniyorduk ve çok mutlu oluyorduk, gözümüz ve gönlümüz fazlasını hiç bekleyip istemedi, o yüzden bayramlar anlamlı ve güzeldi..

Dinimiz ve kültürümüz, akraba ve komşu ziyaretlerini önemsiyor. Bayramları fırsat bilerek akraba ve komşularımızı ziyaret edelim, her zaman hasta ve yaşlılarımızı hal ve hatırını soralım, çocukları sevindirelim. Böylelikle küslükler barış olsun, mutsuzluklar mutluluk olsun ve gönüller hoşnut olsun. Hoşnut olan gönülde kin, nefret ve kıskançlık olmaz, muhabbet ve sevgi dolar. Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi, o eski bayramlardaki gibi, bayramımız bayram olur..

Yakında kutlayacağımız kurban bayramını, bayram gibi, çocukluğumuzda ki gibi neşeli ve huzurlu yaşamak dileklerim ile.Çocuklarımız, ailemiz, akrabalarımız, arkadaş ve komşularımızla birlikte güzel bayramlara..

Hoşgörü ve sevgiyle kalın..