Yeme Bozuklukları
psk.aysenraydin@gmail.com
Değerli okuyucularım, bu yazımda COVİD-19 nedeniyle psikiyatrik vakalarda artışa neden olduğu ve bu sebeple üzerinde önemle durulan yeme bozukluklarından bahsetmek istiyorum.
Dünya sağlık örgütü, sağlıklı olmayı, sadece hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil, insanın fiziksel, zihinsel, sosyal yönden bütünsel bir iyilik halinde olması şeklinde tanımlamıştır. Yeme bozuklukları da bahsedilen bütünsel iyilik hali ile ilintilidir.
Yemek yeme, hayata kalabilmemiz için en önemli fiziksel gereksinimimizdir. Buna karşılık Yeme bozukluklarında ise yemek yeme davranışları ve beden algısı çok ciddi şekilde bozulur.
Yeme bozuklukları en çok görülen iki ana başlıktan oluşur; Anoreksiya nevroza ve bulimiya nevrozadır. Son yıllarda tanımlanan tıkınırcasına yeme bozukluğu da bu tanı grubunda yer almıştır.
Anoreksiya nevrozadaki belirtiler; kişi olması gereken kilonun çok altındadır.
Zayıf bir bedene sahip olma arzusu vardır.
Aşırı biçimde kilo alma korkusu vardır.
Beden algısı ileri derecede bozulmuştur.
Kilo almaktan duymuş oldukları aşırı korku kilo verilse de azalmaz. Zayıfladıkça kilo almaktan daha çok korkar.
Genellikle ergenlikte ve yetişkinlik döneminde başlar. Ergenlikten önce veya orta yaştan sonra başlamaz.
Kilo vermek için özel davranış biçimleri geliştirirler; yiyecek alımını azaltmak, aşırı bir şekilde spor yapmak, sıkı bir şekilde diyet yaparlar.
Bulimiya nevrozadaki belirtiler; genellikle anoreksiyanevrozadan farkı, hastanın kilosu normal ya da normalin üzerindedir.
Aşırı yeme atakları vardır. Ardından telafi etme davranışları gelir. Bunlar; kendini kusturma ya da laksatif ilaçlar almak veya aşırı şekilde spor yapmaktır.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu; normalden daha fazla yemek yeme, fiziksel olarak aç hissetmezken çok fazla miktarda yiyecek yemek, sonrasında ise suçluluk, çökkünlük ve kendinden nefret etmek gibi duygular hisseder. Tıkınırcasına yeme bozukluğu normal kilolu, şişman ya da obez insanlarda görülür.
Peki fiziksel olarak aç hissetmiyorken neden yemek yeme ihtiyacı hissederiz? Bunun tam olarak cevabı ise duygusal yemedir.
Duygusal yeme; olumsuz duygulara karşı ortaya çıkan aşırı yemek yeme eğilimi olan bir yeme bozukluğudur. İlk başta aşırı yemek yeme faktörü olmasından dolayı bulimia ile birlikte anılmıştır. Daha sonra ise tıkınırcasına yeme bozukluğu ile ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır.
Duygusal yeme bozukluğu; depresyon, kaygı, yalnızlık, stres gibi duygu dalgalanmalarına karşılık olarak normalin dışında bir şekilde daha fazla yemek yemeye sebep olan psikolojik yeme şeklinde tanımlanmıştır.
Duygusal açlık ve fiziksel açlık farkları nelerdir?
Duygusal açlık; fiziksel olarak aç olmadığımız halde yemek yemektir.
Fiziksel açlıkta ise acıktığımız zaman fiziksel belirtilerin ortaya çıkmasıdır.
Duygusal açlıkta yemeği depolama mantığı vardır. Olumsuz duygular ile baş etmek için yemeği araç olarak kullanırlar.
Fiziksel açlıkta ise yemek yakıt olarak kullanılır. Fiziksel açlığı giderdiğimiz zaman mutlu ve rahatlamış hissederiz. Duygusal açlıkta ise suçluluk hissederiz.
Peki ne yapabiliriz?
Duygusal yemek yememe için kaygı ve endişeyi azaltmayı öğrenmeliyiz. Gevşeme egzersizleri, diyafram nefes egzersizleri vb. teknikleri öğrenebiliriz.
Hayatımızdan diyet mantığını çıkarmalıyız. Sezgisel beslenmeyi öğrenmeliyiz.
Sezgisel yemek yeme: bedenin açlık tokluk sinyallerini dinleyerek, bedenin ihtiyacını gözeterek yiyecek seçimleri yapmayı sağlayan yaklaşımdır.
Bu yaklaşımı daha iyi anlamak ve hayatınıza uygulayabilmek için EvelynTribole - ElyseResch tarafından yazılmış olan Sezgisel yeme uygulama kitabını okumanızı öneririm.
Bahsetmiş olduğum bozukluklar ile başa çıkmaya çalışıyorsanız lütfen bir uzmandan destek alınız.
Sevgiler.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.